31 Ağustos 2009 Pazartesi

Bully

Futbolun spordan cok daha fazlasını ifade ettiği günümüzde, artık futbolcuların bütün kariyerlerini yetiştikleri ya da meşhur oldukları kulüpte geçirmeleri çok rastlanan bir durum değil. Maldini, Raul, Gerrard, Del Piero, Zanetti, Totti gibi isimler takımlarında kalarak bu saygınlığı elde etmiş ve futbolun daha temiz tarafında kalmayı başarabilmiş nadir oyunculardan birkaçı. Bizim birazdan hikayesini okuyacağımız oyuncu ise, yukarıda saydığımız isimler gibi dünyaca ünlü kulüplerde oynamamasına ve büyük takımlardan pek çok teklif almasına rağmen kulübünü terk etmemiş bir isim; “Steve Bull”.

1965 yılında Tipton'da dünyaya gelen İngiliz oyuncu, futbola da doğduğu şehrin takımı Tipton Town'da başlar. Takımın menajeri Sid Day, aynı zamanda West Bromwich Albion için futbolcu izleyen bir yetenek avcısıdır. Sid Day'in tavsiyesi ile Steve Bull, West Bromwich Albion'un yolunu tutar. Burada geçen 2 yıl içerisinde çok fazla forma şansı bulamaz genç golcü. Takımın da küme düşmesi ile WBA, Bull'u Wolverhampton Wanderers'a satar. Bull'un hikayesinin başlangıç noktası da işte tam burasıdır.

1987/1988 sezonudur ve Wolverhampton Wanderers 4. Lig'de mücadele etmektedir. Steve Bull ismi de bu sezonla birlikte yavaş yavaş duyulmaya başlanır. Bull sezonu toplam 52 gol ile tamamlar ve Wolves da bir üst lige çıkma başarısı gösterir. Bull da Wolverhampton Wanderers da bununla yetinecek gibi değildir. Wolves 3. ligde de şampiyonluğa erişip bir üst lige adını yazdırırken Bull da sezonu 50 gol ile tamamlar. Steve Bull sadece 2 sezonda 100 golün üstüne çıkar ve bütün dikkatleri üzerine çeker.

“Bully” lakaplı golcü oyuncu, bir 3. lig oyuncusu olarak Ingiltere Milli takımına çagrılır. İskoçya karşısında ilk kez giydiği milli forma ile Hampden Park'da gol atma başarısını da gösterir. Steve Bull 2. ligde de gollerini sıralamaya devam ederken, pek çok ünlü kulübü de kulubün kapısında sıralar. 1990 Dünya Kupası öncesinde aralarında Real Madrid, Barcelona, Liverpool, Manchester United, Aston Villa, Juventus, Ajax gibi takımların da bulunduğu birçok dev Bull için Wolverhampton Wanderers'in kapısını çalar. O zaman için inanılmaz bir rakam teklif edilir golcü oyuncu için. Tam 3,5 milyon pound! Ancak ne Wolves teklifi kabul eder, ne de Bull gideceğim diye arıza çıkarır. Bull sonraki 6 sezon boyunca da takimin en golcü oyuncusu olmayı sürdürür. Bull bir ikinci lig oyuncusu olarak Italya 90'da Bobby Robson'un 22 kişilik İngiltere kadrosunda da yer bulur.

Böyle müthiş bir golcünün en büyük şansızlığı ise, Premier Lig'de, o da West Bromwich Albion'da olmak üzere, sadece bir maça çıkabilmesidir. 1995 ve 1997 yillarında bu şansa çok yaklaşan Wolves Play-offlarda kaybederek Premier Lig hakkını kazanamamış, Bull da çok sevdiği Wolverhampton Wanderers ile Premier Lig'de oynama şansını yakalayamamıştır.

Toplamda 561 kez giydigi Wolverhampton Wanderers forması ile 306 gole imza atarak, kulüp tarihinin en golcü oyuncusu unvanını elinde bulunduran Steve Bull, 87/88 sezonunda attığı 52 gol ile de bir sezon da Wolves forması ile en çok gol atan oyuncu konumunda. Wolves kariyeri boyunca toplam 18 kez hat-trick yapan efsane golcü, efsane oluşunu ise attığı gollerin yanı sıra kulübüne olan bağlılığına da borçlu. 2003 yılından itibaren Molineux tribünlerinden birisi “Steve Bull” adı ile anılırken, Wolves ise Steve Bull'suz da olsa Premier Lig'de mücadele ediyor artik.

Stereotyped From Enes Özbey

2 yorum:

Laff a Lympics dedi ki...

vay be bayrak oyuncu dediğin böyle olur. enfes bir yazı olmuş bu arada. tebrikler.

Ali Ece dedi ki...

mükemmel bir adama mükemmel bi yazı, ellerine, gönlüne sağlık