Türk futbolunun yakın tarihine kadar birçok kişi oynadığı futbolla ya da oynattığı futbolla, kilometre taşı yahut efsane kimliğine dönüştür. Ancak bu dönüşüm içerisinde öyle bir insan vardır ki, hem kişiliği hem akademik kimliği, hem de futbol kimliği ile "efsane" etiketini dolaylı olmadan kazanmıştır; Bu kişi Gündüz Kılıçtır.
İnsanlar için Harita Mühendisi Oğuz Atay'ın kaleminden çıkan "Tutunamayanlar" her ne ise, Türk futbol'u için Gündüz Kılıç'ın kariyerindeki Ankara Demirspor macerası eşdeğerdir. Galatasaray Lisesi çıkışlı Kılıç, futbol oynamaya başladığında aklının öteki ucunda takılı kalan mühendislik yapma isteğini göz önüne alarak Almaya'ya gittiğinde babasının sözünü dinlemiş ama kalbinin sözünü kendine geçirememiştir.
Nitekim Almanya yılları sonrasında diplomayı tabir-i caizse yırtarak Ankara Demirspor'da oynamaya başlayan Gündüz Kılıç, "bir daha orada oynayamam, mahcubum" dediği Galatasaray'a tekrardan döndüğünde yıllarca formasını giyecek ve formayı astığında ise gelecek teknik direktörlüğü teklifine evet diyecekti.
Teknik direktörlüğü Romen Teoderescu'nun elinden alan Gündüz Kılıç, Galatasary kulübüne yıllar sonra tekrardan şampiyonluğu kazandıracak, ancak bu hızlı kariyer yükselişi ve şöhreti paparazzilere yem olması sonrası bir trajediye dönüşecekti.
Oyuncu alımlarında ve oyun taktiklerine adeta muhasebeci ve mühendis yaklaşımında bulunan Kılıç, kademe sırasında sürekli yerini kaybeden Edip ve Hasan'a antreman sırasında birbirlerini düşürmeyecek uzunlukta iple bağlayarak bu bilinci vermek istemiştir. Bu olay bugün yapılsa hoş görülmeyebilirdi ama yeni transfer olan Metin Oktay'a numarasından daha büyük bir kramponu vermesini," plase vuruşlarında daha etkili olması için pamukla sıkıştırılmış bir krampon verdim" diye açıklamıştır.
Gündüz Kılıç Hollanda futbolunu ve yaşadığı Almanya'dan kafasıyla getirdiği futbol stilini Galatasaray'a uyarladığı yıllarda takımını Avrupa'da çeyrek finale kadar taşımıştır. Sezon sonunda özellikle Barcelona'nın onu Katalan ekibine baş antrenör olarak çağırmasını kabul etmeyip Galatasaray'da bir süre daha kalmayı yeğledi.
Ancak hem kulüp hem de taraftarla arada kurulan bağ yaşadığı gece hayatı ve iddia edilen gayr-i meşru ilişkiler sonrası tepetaklak oldu ve Gündüz Kılıç o günlerden sonra gazetelerin son sayfalarında değil, magazin eklerinde anılır oldu.
Galatasaray'dan ayrıldıktan sonra Tercüman yazı işleri müdürü olan Atemur Kılıç kardeşine röportaj veren Kılıç; Demirspor'da kalıp memur olmak varmış demişti.
Ama ne olursa olsun o Galatasaray'ın memuru olarak kalmıştır tarihin tozlu yapraklarında.
1 yorum:
Bravo, müthiş bir yazı olmuş.
Yorum Gönder