Şu sayfalara bırakın bu tarz fotoğrafı, bu meyilde konu açmak bile insanı üzüyor. Ancak futbolun kendinden bilinçli ve otomat haline gelmiş kazanma kültürünün zıttı olan kaybetme lüksü bu tarz olaylar oldukça yanına bir çizik attırıyor bizlere; Bolton faciası gibi.
Tarihler 9 Mart 1946'yı gösterirken Bolton Wanderers ile Stoke City F.A kupasının altıncı elemesinde karşı karşıya gelir. İlk maç berabere bittiği için ikinci maç Bolton'un sahasında oynanacaktır. Nitekim 27.000 kişilik stadyuma tam tamına 68.000 kişi hazır bulunur maçın başlama düdüğünde.
12.dakikaya kadar normal bir şekilde giden maçta bir anda yüksek bir uğultu olur. Seyircilerin yoğunlukta bulunduğu kale arkası yazının sonunda alıntısını yapacağımız Stanley Matthews'in de belirttiği gibi büyük bir karmaşa içerisine girer ve izdiham oluşur; Sonuç 36 ölü, 248 yaralı.
Birçok kaynağın belirttiği üzre olayın nedeni yukarıda bulunan fakir halka şehrin oligarkları tarafından dağıtılan yardım çuvalları, yazılı olmayan kaynaklara göre ise orta kesimde çıkan bir kavga olaya neden olmuştur.
Ama hiçbir kaynağı olmayan neden, 36 ölünün önemini vurgulamamıştır.
"Maçtan önce sahaya topları almak için çıktığımızda korner direğinin oradaki topu almaya gittim. Birisi sanki yasakmış gibi sessizce hey Stan! diye demeye başladı. Maçtan sonra formamı isteyenler olurdu genelde ve Cliff(Head Coach) buna çok kızardı, o yüzden bakamadım. Maçta iki asist bir gol atıp Cliff'ten övgü beklerken, o yine bana Neden formanı verdin Stan? diye üç gün dırdır ederdi çünkü. Ben insanlar etrafımda kalabalıklaşmasın ve formamı istemesinler diye direkt olarak soyunma odasına kaçtım. Ve maç sırasında tam hatırlamıyorum ama 10. dakika civarı Zeppelin'in kalkışına benzer bir gürültü oldu sol tarafımda. O günü unutmak stiyorum, o günü gerçekten unutmak istiyorum. Çünkü biz can korkumuzdan soyunma odasına doğru kaçarken, benden formamı isteyen o adamın bulunduğu bölge izdihamdan dolayı insan dağına benzemişti. Ben ise lanet olası o bez parçasını 20 yıl üstümde taşımıştım." Stanley Matthews
0 yorum:
Yorum Gönder