Futbol tarhinin envai birikimine karşın mahlasıyla anılan futbolculardan biriside Lev Yashindir. Önceki postları okuyan blog okuyucuları bu blogun halihazırda Lev Yashin fanatizmini ufaktan da olsa sezebilirler. Gayet tabi konumuz bu değil. Konumuz Lev Yashin'in "The Black Spider Ussr" mahlası ve bu mahlasın hikayesi.
İkinci Dünya savaşı sonrası Alman ordu takımı ile Rusya ulusal takımı arasında tabiri caizse buzları eritme görevi üstlenecek bir futbol müsabakası yapılması kararlaştırılır. Nitekim, maçın Macaristan'ın Budapeşte kentinde oynanması yönünde kararlar alındığında henüz bir doğu ekolu ve buna bağlı futbol sistemi olmadığından Alman Ordu takımı oyuncuları Rusyayı çantada keklik görmüş ve hatta Rus kalesini örümcekler örse dahi onlarca kez geçeçcekleri yönünde iddialara girmiştir.
Hoş, futbolun birer savaş, savaşların birer futbol maçı görevi gördüğü o yıllarda Orhan Ayhan'ın tabiri ile hiçbir Alman Futbolcu o maçta köşedeki ağları temizleyememiştir. Çünkü kalede Lev Yashin vardır. Maç hakkında herhangi bir istatiki(0-0 bitmesi dışında) bir bilgi yoktur ancak temel bilinen mevzu Lev Yashin'in kalesinde devleşip "The Black Spider Ussr" lakabını kazandığıdır. Tabi olaylar bununla da bitmiyor.
Bu olaydan bir hafta sonra Lev Yashin ile röportaj yapmak isteyen Moskova Nasyonel gazetesi hayvanat bahçesinden ödünç aldığı tarantula ile Yashin'i aynı kareye sığdırmaya çalışırken tarantula Yashin'in sol baş parmağını hedef almıştır. Üç hafta yüksek ateşler içerisinde hastanede kalan Yashin'in sonradan edindiği konuşma bozukluğunun bu zehirlenmeden kaynaklandığı dahi rivayet edilir.
Bu olaydan esinlenerek Allah'tan Turgay Şeren'i Almanyadaki maç dönüşü panterle yüz-göz etmemiştir medyamız diyebiliriz sanırım. Gayet tabi, biz işin şakasındayız. Yoksa ne Berlin panterliği ne de Çekmeköy delikanlılığı ortada kalırdı.
0 yorum:
Yorum Gönder