Tam adı Terence Charles Yorath olan ve Ada'nın kuzeyinde Terry Yorath olarak bilinen, ama bundan önemlisi, hani bizim futbol lügatımızda kasap olarak geçen kelimenin Ada coğrafyasındaki izdüşümü Leeds Butcher'dan bahsedeceğiz.
İngiltere gibi futbolun mücadele gücünün üst seviyelerde oynandığını sadece Ömer Üründül bilmiyor artık. Bizlerde ziyadesiyle interaktif ortamların nimetini kullanarak maçları izleyebiliyoruz. Yeri geldiğinde "Bu pozisyon Türkiye'de olsa kesin kırmızıydı" dediğimiz maçlar izlesek dahi bu Terry Yorath'ın İngilterede toplamda 4 oyuncuda bulunan "kasap" lakabını nasıl elde ettiğini açıklayamıyor. Çünkü elimizde onun hakkında fazlaca veri yok.
Tek bilinen, bu konu hakkında yabancı forumlara sorular sorulduğunda herkesin susması. Hep böyle olur dost meclislerinde; "Ama Tayfur Havutçu iyiydi zamanında" dendiği vakit kimse birşey demez, demek istemez. Bu ne Tayfur Havutçu'nun iyi ya da kötü futboluyla açıklanamaz. Burada futbolun efektifliği devreye girer. Çünkü Tayfur maç içerisinde ne gözüken ne de gözükmeyen bir adam olmuştur. Ama Kemalettin, sıradan futboluna kontrolsüz hırsını, azmini katınca bugün bile onu hatırlamamıza yardımcı olmuştur.
Terry Yorath'Leeds Butcher' da bugün kariyerinde gördüğü 21 toplam kırmızı kartı ile hatırlanıyor. 1997 yılında Lübnan'ın başındayken Play-off maçında rakip oyuncuya Yılmaz Vuralvari tekme atınca hakem kırızı kart gösteriyor. Zaten o da kariyerinin son kırmızı kartı oluyor.
0 yorum:
Yorum Gönder